
Premium E-Ticaret Strateji & Yönetim Danışmanlığı
Bugün çoğu e-ticaret girişimcisi sadece ciroya bakıyor. Ama aslında şirketin nefes borularını belirleyen onlarca kritik gösterge var. Bunlar ölçülmediğinde işiniz kontrolünüzden çıkar.
İşte göz ardı edilen en önemli noktalar:
- Kârlılık → Satış var ama kasada para kalıyor mu?
- Kategori kârlılığı → Hangi kategori büyütüyor, hangisi zarara sürüklüyor?
- Ürün stok devir hızı → Ürünler rafta mı çürüyor, hızlı mı dönüyor?
- Reklam verimliliği → Harcanan bütçe gerçekten satış getiriyor mu, yoksa boşa mı gidiyor?
- Müşteri edinme maliyeti → Bir müşteriyi kazanmak size kaça mal oluyor?
- Müşteri sadakati → Aldıktan sonra geri dönüyor mu, yoksa bir daha hiç mi uğramıyor?
- İade oranı → Satış sonrası kayıplar sizi fark etmeden eritiyor mu?
- Sipariş çıkış hızı → Depo doğru zamanda ürün çıkarıyor mu?
- Teslimat süresi → Müşteri kaç günde ürününe kavuşuyor?
- Hatalı sevkiyat oranı → Yanlış ya da eksik ürün göndermek kaç müşterinizi kaybettiriyor?
- Site hızı & dönüşüm oranı → Müşteri alışverişi tamamlayabiliyor mu, yoksa siteden mi kaçıyor?
- Sepet terk oranı → Sepeti dolduran müşterilerin kaçı ödeme yapmadan gidiyor?
- Ekip verimliliği → Personel gerçekten iş üretiyor mu, yoksa zaman kaybettiriyor mu?
- Marka bilinirliği → Google’da markanız aranıyor mu? İnsanlar sizi tanıyor mu?
- Sosyal kanıt → Hakkınızda yapılan yorumlar, paylaşımlar markanızı güçlendiriyor mu yoksa zayıflatıyor mu?
👉 İşte bu ve benzeri göstergelerin hiçbiri radarınızda değilse, ciro artıyor gibi görünür ama aslında şirketiniz kan kaybediyordur.
❌ Bu Verileri Ölçmezseniz Ne Olur?
- Kasada para kalmaz. Ciro yükselir ama hangi ürünün ve hangi kategorinin zarar ettirdiğini bilmediğiniz için kârınız erir, sonunda elde sadece borç kalır.
- Müşteri geri dönmez. Sadakati ölçmediğiniz için bir kez alışveriş yapan müşteri bir daha uğramaz, sürekli sıfırdan müşteri bulmak zorunda kalırsınız.
- Reklam bütçeniz yanar. Hangi kampanyanın satış getirdiğini bilmediğiniz için aynı hataları tekrarlar, on binlerce liranızı boşa harcarsınız.
- Markanız unutulur. Google’da aranmaz, sosyal medyada konuşulmaz, müşterinin aklında yer etmezsiniz. Rakipleriniz görünürken siz kaybolursunuz.
- İade ve hatalı sevkiyatlar kârı eritir. Ama nedenlerini bilmediğiniz için aynı sorunlar tekrar eder, müşteri güvenini kaybedersiniz.
- Depo ve lojistik müşteri kaybettirir. Siparişler zamanında çıkmaz, teslimatlar gecikir; müşteri “bir daha asla” der.
- Site müşteriyi kaçırtır. Yavaş açılan sayfa, yüksek sepet terk oranı yüzünden satışa dönüşmeden ziyaretçiler kaybolur.
- Ekip verimsizleşir. Kim ne iş yapıyor, gerçekten iş üretiyor mu bilmediğiniz için maaş ödediğiniz halde büyüme göremezsiniz.
- Rakipleriniz öne geçer. Siz hâlâ ciroya bakarken, onlar bu göstergeleri ölçer, hızlı aksiyon alır ve pazarı sessizce elinizden alır.
✅ Bu Verileri Ölçerseniz Ne Olur?
- Siz patron gibi çalışırsınız, yangın söndüren işçi gibi değil. Her şey net tabloda olduğu için sabah “bugün nerede sorun var?” diye koşturmaz, “hangi fırsatı değerlendireyim?” diye bakarsınız.
- Geleceği tahmin etmez, yönetirsiniz. Kurlar, reklam maliyetleri, müşteri trendleri değişmeden önce tabloya yansır. Siz panik değil, önceden alınmış kararlarla ilerlersiniz.
- Ekip kendi kendini yönetir. Personelin performansı şeffaf hale gelir. Siz her işi kontrol etmek zorunda kalmazsınız, insanlar ne yapacağını metriklerden görür.
- Reklam bütçesini kontrol etmek yerine fırsatları büyütürsünüz. “Bütçe yine mi bitti?” yerine “şu kanal iki kat kâr getiriyor, oraya yüklenelim” dersiniz.
- Markanızın değerini yatırımcıya, iş ortağına kanıtlayabilirsiniz. Elinizde rakamlarla desteklenmiş bir büyüme hikâyesi olur. Bu da değerlemenizi artırır.
- Krizlere dayanıklı hale gelirsiniz. Döviz artar, rakip kampanya yapar, algoritma değişir… Siz önceden uyarı alır ve planınızı değiştirirsiniz.
- Siteniz, deponuz, ekibiniz tek bir sisteme bağlanır. Parçalı iş değil, bütün işin “röntgen filmi” elinizde olur.
- Kendi adınıza çalışmaya başlarsınız. Bugüne kadar sadece operasyon sizi yönetti, artık siz işi yönetirsiniz.
📌 Benim Danışmanlık Kapsamım
20 yıllık e-ticaret kariyerim boyunca, birçok markanın sıfırdan kurulup büyüme ve marka olma sürecinde yöneticilik yaptım.
Büyük reklam bütçeleri yönettim; TV reklamlarından dijital kampanyalara kadar markaları büyüten adımları planladım.
Ama benim işim hiçbir zaman sadece “ciro takibi” olmadı.
Siparişlerin artmasıyla birlikte şu ve benzeri konuları da sıkı takip ettim:
- Depo sistemi bu yükü kaldırabiliyor mu?
- Ekip motivasyonu ve verimliliği aynı hedefe yöneliyor mu?
- Müşteri bizden memnun mu, tekrar alışveriş yapıyor mu?
- Müşteri hizmetleri ve operasyon bu büyümeyi karşılayabiliyor mu?
Bir markanın doğması, büyümesi ve kalıcı hale gelmesi için geçmesi gereken aşamaları bizzat yaşadım.
Pazarlama, operasyon, müşteri hizmetleri, teknik altyapı… E-ticaretin bütün dinamiklerini yerinde görüp yönettim.
Üstelik yalnızca saha tecrübesiyle değil; Bilişim Sistemleri alanındaki yüksek lisansımla işin akademik tarafında da kendimi geliştirdim.
Uzun yıllar kalabalık ekipler yönettim. Birbirine bağlı departmanların uyum içinde ve birbirinden haberdar olarak çalışabilmeleri için düzenli toplantılar yaptım. Oturttuğum sistem ve raporlama şablonları sayesinde bir toplantıya girildiğinde, şirketin genel durumu çok hızlı bir şekilde tüm ekip tarafından anlaşılırdı. Her departmandan sorumlu kişiler bu toplantılara katılır, sorun ve önerilerini belirtirdi. Böylece diğer departmanlar sorunlardan haberdar olur ve işi asıl çözecek kişiler de toplantıda olduğu için çok hızlı karar alınıp uygulanırdı.
Sonraki toplantılarda, bir öncekinde aldığımız kararların etkisi ölçülürdü. Her toplantıda alınan net kararların sonucunda hem ciro hem müşteri memnuniyeti gözle görülür şekilde artardı. Bu artış sadece rakamlarda değil, ekip ruhunda da hissedilirdi. İnsanlar başarıyı gördükçe daha motive olur, şirketin büyümesi katlanarak artardı.
Danışmanlık sürecimde de yine aynı sistemi bu kez sizin firmanız için kuruyorum. Kritik nokta şu: Siz de bilirsiniz ki iş yoğunluğu arasında ekiple toplantı yapmak, onları dinlemek, hatta tek tek çağırıp konuşmak bile yönetici için çok zordur. Son derece yoğun bir tempoda, stresli işlerle uğraşırken bu düzeni sağlamak en zor işlerden biridir. O yüzden her ne olursa olsun değiştirilmeyecek, sabit bir gün ve saat tüm ekip için kurtarıcı olur. Bu düzen oturduğunda herkes randevularını ona göre ayarlar, o toplantı muhakkak yapılır ve bir sorun varsa çok hızlı tespit edilir.
Dolayısıyla danışmanlık anlaşması yaptığımızda ilk adım bu gün ve saati belirlemek oluyor. Haftanın belirli bir günü aynı saatte düzenli toplantı yapılması ve ilk etapta yönetimin, sonraki süreçte tüm departmanlardan sorumluların bu toplantıya katılması çok önemli.
Aşama olarak şöyle ilerliyoruz: Eğitim → Raporlama → Analiz → Strateji.
Eğitim ve Anlatım (İlk Ay)
Haftanın sabit günü ve saati belirlenir.
Her hafta aynı gün, 2 saatlik toplantılar yapılır.
Bu ayın amacı: Şirketin hangi konuları düzenli takip etmesi gerektiğini belirlemek, en çok sorun yaşanan alanları ve hedefleri netleştirmektir.
👉 Sonuç: Artık neyin yolunda, neyin aksadığını net bir şekilde görürsünüz. Tüm ekip aynı hedefe odaklanır.
Raporlama Sisteminin Kurulması (İkinci Ay)
Belirlenen konularla ilgili rapor şablonları hazırlanır.
Hangi bilginin nereden alınacağı netleşir.
Ekip içinde sorumluluklar dağıtılır.
Haftalık toplantılarda ekip rapor hazırlamayı öğrenir.
👉 Sonuç: Şirket düzenli ve ölçülebilir bir raporlama sistemine kavuşur.
Analiz ve Strateji (Üçüncü Ay)
Hazırlanan raporlar patron ve ilgili ekiplerle birlikte masaya yatırılır.
Her departman aynı toplantıda olur ki herkes birbirinden haberdar olsun.
Sorular: Nerede sorun var? Hangi fırsat büyütülmeli? Nereye yatırım yapılmalı?
Toplantı sonunda görev dağılımı yapılır, sonraki toplantıda ilerleme kontrol edilir.
👉 Sonuç: Artık ekip sadece rapor okumayı değil, bu raporlardan stratejik karar çıkarmayı öğrenmiş olur. Şirket kendi kendini yönetebilir hale gelir.
İleri Seviye Çalışmalar (Devam Eden Süreç)
Düzen oturduktan sonra müşteri sadakati, marka bilinirliği, pazar payı gibi ileri konular devreye girer.
Stratejik toplantılarla şirketin sadece bugünü değil, geleceği de şekillendirilir.
👉 Sonuç: Artık sadece sorun çözen değil, kendi geleceğini planlayan ve pazarda kalıcı marka olma yoluna giren bir şirket haline gelirsiniz.
Danışmanlıklar hakkında detaylı bilgi almak için bana iletişim sayfası üzerinden ulaşabilirsiniz.



Yorum (1)
vildangurbuz
Çok memnun kaldım
Yorumlar kapalı.